Transkranial Manyetik Uyarım, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır.
Son yıllarda Bilim adamları, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket, hafıza gibi birçok beyin fonksiyonunu normal haline getirecek araştırmalar peşindedir. İşte Transkranial Manyetik Uyarım tedavisi ile beyine şok manyetik uyarılar göndererek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna yeniden dönmesi amaçlanmaktadır. Nitekim Amerika’da ki son Dünya Nöroloji Kongresinde Transkranial Manyetik Uyarım (TMU) tedavisinin nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır.
Beyinde yaklaşık 10 milyar hücre aktif olarak birbiri ile sürekli iletişim kombinezonu ile çalışmaktadır. Düşüncelerimizin ya da hareketlerimizin gerçekleşmesi, beyin hücreleri arasında ki bu 10 milyar kere 10 milyar işlemler sonucunda gerçekleşmektedir. Üstelik bu işlemlerin çoğu saniyeden çok daha kısa bir zaman diliminde cereyan etmektedir. İşin en ilginç tarafı da hücreler arası yorumlar, henüz tam olarak çözülemeyen mikro molekuler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. İşte bu mikro molekuler ajanlarda ki dengesizlikler depresyondan tutunda, baş ağrısına kadar birçok nörolojik ve psikiyatrik sorunlara ve hastalıklara neden olmaktadır. İşte bu bağlamda, Transkranial Manyetik Uyarım (TMU) tedavisi, mikro moleküler biyolojik ajanların dengesizliğini ortadan kaldırmakta beyini adet bir bilgisayarı resetler gibi resetlemektedir.
Newyork Ulusal Mental Sağlık Enstitüsü (The National İnstitute of Mental Health) yapmış olduğu 3 farklı çalışma da Transkranial Manyetik Uyarım (TMU), depresyon üzerine oldukça etkili olduğu ve ağır depresyonlarda nerdeyse EKT’ye yakın bir düzelme gösterdiğini bildirmişlerdir. Üstelik Elektro Konvulzif Tedavi (EKT) invazif bir yöntem olduğu halde TMU’ nun hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Çalışma ekibinden Dr. Saran Lisanby, gelecek yıllarda TMU‘ nin, dep¬resyonda en etkili ve yan etkisiz tedavi olarak benimseneceğini belirtmektedir.
Transkranial Manyetik uyarımda MRI’da kullanılanlara benzer sofistike elekromıknatıslar kullanılmaktadır. Kafa üzerinde bu elektromıknatısların ürettiği, manyetik darbeler sinir hücrelerinde ve sinir yollarında aynı eko gibi etkilenmelere neden olarak düzeltici etkiler sağlamaktadır. Güney Karolina Tıp Fakültesinden psikiyatrist Dr. Mark George , “Beyinin hem kimyasal hem elektriksel faaliyetleri olan bir organ olduğu unutulmamalıdır ve gerektiğinde TMS ile resetlenmelidir” demektedir. Oldukça problemli yan etkilerine rağmen elektroşok tedavisi, uzun süreli şiddetli depresyonda halen en etkili yöntem olarak uygulanmaktadır. Hâlbuki TMU, EKT benzeri düzeltici etkiler sağlamaktadır. Hem de TMU‘nun hiçbir invaziv ve agresif yönü olmayıp, bilinen bir yan etkisi yoktur.
Bilinmektedir ki beyinin farklı bölgelerindeki sinir hücreleri birlikte, bir uyum içerisinde hareket etmektedir. Özel olan korteksin yargılama, yapma ve hayatlarımızı planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini bağlayan zincirlerdir. Depresyona yönelik bir teori de, depresif duygu durumunun bu zincirlerdeki bir dengesizlikten kaynaklandığını veya bu dengesizliğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Tıpkı bir bilgisayarın formatlanması (sıfırlanması) gibi periyodik manyetik uyarımlar sonucu bu bölgelerdeki akımlar yeniden yapılandırılabilmektedir. Hatta Time Dergisi manyetik ‘darbe‘lerle depresyon tedavisinden alınan sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından umut verici olduğunu bildirmektedir.Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de ve birçok ülkede ki TMU tedavi merkezlerinde; binlerce hastanın TMU ile düzeldiği, bilimsel yayınlarla defalarca deklare edilmiştir.
Sonuç itibariyle Transkranial Manyetik Uyarım, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır. İlaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için umut ışığı olmuştur. Literatürde ilaçlara dirençli birçok hastanın manyetik stimülasyonla düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Özellikle hamile olan ya da emzirme döneminde olup, ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların çok rağbet ettiği bir tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.
"Makalelerdeki alıntılar için Dr.Mehmet YAVUZ'a teşekkür ederiz."